2014'te Türkiye
Paylaş » 2014'te Türkiye yazısını FaceBook'ta paylaş 2014'te Türkiye yazısını Twitter'de paylaş 2014'te Türkiye yazısını Google'de paylaş 2014'te Türkiye yazısını Delicious'ta paylaş 2014'te Türkiye yazısını Digg'de paylaş 2014'te Türkiye yazısını MySpace'de paylaş
 

2014’te Türkiye
R. Hakan Kırkoğlu

Güç savaşları ve yenilenme zamanı

Ana başlıklarla 2014’te Türkiye

* Hükümeti zorlayan süregelen koşullar ve güç kavgaları açısından 10 Ocak’tan ay sonuna kadar gelişecek koşullar önemli.

* 20 Ocak-19 Şubat aralığında ekonomik koşullara daha fazla dikkat edilmeli.

* Benzer şekilde 19 Şubat-20 Mart arası hükümeti, yönetimi ilgilendiren konular açısından oldukça karışık koşullara işaret ediyor.

* Yerel seçimler sonrasında yeni ve tazelenen bir atmosfer oluşacak ancak 15 Nisan’daki Ay, 29 Nisan’daki Güneş tutulması ülke yönetimini ilgilendiren konulara fırtınalı ve olaylı bir atmosfere işaret etmekte.

* Bu yıl halkı ilgilendiren konularda kendini ifade etmede büyük bir canlılık, heyecan, özgürlük ve yenilenme arayışı var.

* Politikada dönüşüm, baskı, manipülasyon ve güç kavgaları ancak 20 Mart’tan sonra yerli yerine oturabilir.

* Bu yıl etnik ayrışmayı körükleyici politik stresler özellikle Ağustos sonrasında ülke gündemi endişelendirerek geriyor.

* Yılın ikinci yarısında halkı ilgilendiren konularda zorlayan, yıpratan koşullar var. Özellikle dış işlerinde ülke güvenliğini ilgilendiren koşullar iyice öne çıkacak.

* Yılın ikinci yarısında ve Ekim’le birlikte, vatanı, ülkenin bütünlüğünü strese sokan ve kriz çıkaran gelişmeler var. Bu koşullarda iç işlerinde etnik ayrışma risklerine dikkat edilmeli.

* Yıl içinde erken bir genel seçim söz konusu olabilir.

Genel Durum
Ülkemizin içinden geçmekte olduğu şartları değerlendirdiğimizde birbirinden bağımsız gözüken ama bir araya geldiğinde bütünlüğü anlaşılan temalar içerisinde olduğu anlaşılıyor. Yıllık dönüş haritaları ve profeksiyonlara geçmeden önce, öncelikle 2014 ve 2015’te etkin olan Neptün transitine dikkat çekmek istiyorum. Bir süredir Neptün ülkemizin haritasında (29 Ekim 1923) Akrep burcundaki Güneş’le üçgen açı kuruyor. Neptün Üçgeni olumlu gözüken ama aynı zamanda perdeleyici ve gizleyici olabilen bir görünümdür.

Her zaman söylerim, Neptün passiflora gibi bir gezegendir, yatıştırır, uyuşturur ve hayallere sürükler. Neptün transiti altında, ülkenin gittiği yön, hedefler yüksek idealler ve hayaller gösterebilir ama çoğu zaman bu bir rüya gibidir ve sonuçta dağılmalara, hayal kırıklıklarına yol açabilir. Neptün’ün olumlu açısında ülke idealize ettiği kişilerin peşine düşebilir, hatta hipnotize bile olabilir. Hakikaten de, ülkemizin astrolojik haritasında Aslan burcunda (liderler, yöneticiler, baba figürler) yer alan ve Jüpiter kare açı yapan Neptün böyle bir potansiyelin her zaman geçerli olduğunu anlatıyor. Ülke olarak güçlü liderleri aşırı şekilde idealize edebiliyoruz. Halihazırda aktif olan bu transit böyle bir potansiyeli daha çok vurguluyor.

Aynı zamanda Neptün flu hale getiren, bulanıklaştıran bir güçtür. Bu transit altında belirsizlikler içerisinde, gerçekleri görmek bir o kadar zorlaşır. Kuşkusuz bu açı altında 2014 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri içerisinde bulunulan belirsizliğe de işaret ediyor. Neptün bu süre içerisinde Güneş/YB ve Güneş/prog. Mars orta noktalarını de açı altında tutuyor. Bu bakımdan Mart-Nisan ve Ağustos ayları daha dikkat çekici görülmekte.

Aynı zamanda Neptün’ün Güneş/prog. Mars’a olan açısı tüm sonbahar ve kış boyunca etkin kalırken, stratejik kararlarla ilgili karmaşalara, belirsizliklere ve özellikle içerisinde ideolojik temalar, yabancılarla ilişkiler, uluslar arası konular olan alanlara karmaşalar getirmekte. Neptün’ün paralize eden, güçten düşüren etkileri olduğunu da söylemeliyiz.

9. ev Neptün bağlantısı
Bunlara ek olarak, Neptün’ün ilerlediği Balık burcu, ülkemizin haritasında 9. Evde yer alıyor. Bu ev medya, basın, uluslar arası ilişkilerle ilgili olduğu kadar hukukla da yakından ilgilidir. Hukuki konularda karmaşalar, adalet sistemini bulandırabilecek ve yanlış yorumlamalara neden olabilecek koşullar Neptün Balık burcuna ilerlemesinden itibaren çok daha belirgin hale gelmeye başladı.

Terazi burcunda geri gidecek olan Mars
Ülkemizi çok yakından ilgilendiren bir diğer büyük döngü 2014 yılında tamamlanıyor. Bu yıl baskı ile gelen dönüşümü, yenilenmeyi, ölüm ve yeniden doğumu açıklayan Pluton ülkemizin haritasındaki konumunun tam karşısından geçmekte. Aslında, bu temayı birkaç yıldır ifade ediyordum. Zira Pluton 2008 yılında 7. Evdeki Oğlak burcuna ilerledikten sonra, dış politikada, halkı ilgilendiren konularda karşıtlıklar, güç savaşları ve tehdit unsuru olan konuları öne çıkartmaya başlamıştı. Ülkemizin haritasında yükselen burçta Yengeç’te yer alan Pluton ülkemizin doğumunda, kuruluş aşamasında yaşanan travmaları, hayatta kalma çabasını anlatmakta. Şimdi ise, bu bu konumun tam karşısından geçerken, yine birlik olma, bütün kalabilme stresini iyiden iyiye ortaya çıkarmaya başladı. Kuşkusuz bu durum etnik yapıda ayrıştırıcı olan unsurları, kışkırtmaları tetiklemekte. Bu bakımdan iç politikada bir süredir zorlanarak devam eden açılım projesinin baskı altında kaldığını görüyoruz.

Bu süreçte, Temmuz ayına kadar Jüpiter’in ülkemizin yükselen burcu Yengeç’te kalıyor olması ise koruyucu bir faktör olarak çalışmakta. Jüpiter’in bu transiti milli konulara, halkın durumuna ve milli duygulara büyüme, yükselme getirmekte.


İç işlerinde çatışma, sürtüşme ve huzursuzluk yaratan diğer bir gösterge ise ilerletilmiş Ay’ın Eylül ayına kadar toprak, vatan ve iç güvenliği anlatan 4. Evde Terazi burcunda ve “yanan yolda” ilerliyor olması. Ay ancak 2014 yılının Eylül ayında Terazi’den Akrep burcuna geçerek yeni bir süreç başlatmış olacak. Bu bakımdan, Ekim ayına kadar teröre yönelik koşulların, iç gerginliklerin oldukça huzursuz bir ortam yaratabileceği anlaşılmakta.

Kuşkusuz bu süreçte, ülkemizin ilerletilmiş haritasında son 6 yıldır devam eden Saka burcunda (Kova) yer alan Güneş’i de görmek gerek. Saka burcu kişisel özgürlükler, reform, toplumsal konular ve politikalarla yakından ilgilidir ancak  bu burcun ülkemizin krizleri ve korkuları anlatan 8. Evinde kalıyor olması sözünü ettiğimiz yenilenme, reformlar ve değişim sürecine önemli sancılar ve endişeler de taşımakta ve adeta ülkenin yırtılması hakkında korkulara da işaret etmekte. Şimdi bu süreçte, 2014 Eylül ayından itibaren gündeme gelecek olan Ay-Akrep kombinasyonu özellikle meclisi, halkın temsilini ilgilendiren konularda, çocuklarla ve gençlerle ilgili durumlarda hassasiyetler, dalgalanmalar getirebilir.

2014-2015 yıllarında Uranüs’ün (Solar arc) yaptığı açılar özellikle yılın ikinci yarısında yönetimi ilgilendiren konularda ani durumlara, beklenmedik olaylara işaret etmekte.





29 Nisan 2014’te Boğa burcunda gerçekleşecek olan Güneş tutulmasında Ankara’ya göre Yengeç burcunun yükseliyor olması ve içerisinde yer alan Jüpiter özellikle halkı ilgilendiren durumlara büyük bir hareketlenme getirmekte. Bu haritada aynı zamanda öncü burçlarda Mars-Jüpiter-Uranüs ve Plüton arasında büyük bir kare açının yer alıyor olması, Nisan’dan Ekim sonuna kadar olan dönemi çok hızlı gelişmeler, kararlar ve değişiklikler getirmekte. Bu süreçte halkı ve yönetimi ilgilendiren tüm konular, açılım süreci, etnik açıdan stres yaratan koşullar bir tepe noktası yaratacak. Bu tepe noktasının 2014 Temmuz-Ağustos geçişine denk geldiğini görmekteyiz. Kuşkusuz bu dönemde yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri söz konusu hareketlenmenin zirvesine de işaret etmekte.



23 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşecek Akrep Güneş tutulması sırasında ise Aslan burcu yükselmekte ve yine Jüpiter yükselen burçta yer almakta. Bu durumda güçlü bir lidere ve yöneticilere ait konuların öne çıkacağı görülüyor. Akrep burcunun ilk derecesinde gerçekleşen tutulma aynı zamanda yeni bir sürecin de başlamış olduğunun işareti olarak görülebilir. Aynı zamanda Ekim’den bir sonraki Mart ayına kadar geçen sürede ekonomiyi ilişkilendiren konularda daha dikkatli olunmasını getirebilir.

2014 yılının ana temaları
2013 yılının ikinci yarısından bu yana ve özellikle Kasım ayından beri gündeme gelen temaları anlamak için yıllık profeksiyonu incelediğimizde bu yıl (2013-2014) Ağustos’a kadar olan dönemde, 7. Ev Oğlak konularının gündeme geldiğini görüyoruz. Oğlak bu dönemde yönetime, devlete ilişkin konuların (Oğlak: devlet, hiyerarşi, kurallar, sınırlamalar), ciddi olayların ve içerisinde mücadele, dayanıklılık ama aynı zamanda sınırlama ve engel getiren koşulların da öne çıktığını açıklamakta. 7. Ev hem ilişkileri, anlaşmaları, düşmanlıkları, karşıtlıkları hem de muhalif sesleri açıklayan bir alandır. Oğlak burcunun 7. Evde olması bu dönemde gerek dış işlerinde ve diplomaside, gerekse halkta muhalefet yaratan unsurların öne çıktığını açıklamakta. Satürn’ün de ülkemiz haritasında ülke güvenliğini, iç işlerini anlatan 4. Evde olması aslında bu süreçte toplumu ilgilendiren konularda, vatan ve toprağa ait durumlarda önemli streslerin ve sertliklerin, zorlanmaların olabileceğini anlatıyor.



2014 yılında ülkemizin güneş dönüşü haritasına baktığımızda ise, 29 Ekim 2013 tarihli haritada Koç burcunun yükseldiğini ve Uranüs’ün de bu alanda olduğunu görüyoruz. Durum böyle olunca, halkı ilgilendiren konularda büyük hareketlilik, kimi zaman başkaldırılar ve huzursuzluklar doğabileceği anlaşılmakta. Koç aynı zamanda liderliği anlatan bir burç olduğu için, doğal olarak bu yıl, yukarıda anlatılanlara paralel biçimde liderlikle ilgili durumlarda ani gelişmelerinde gündeme geleceği söylenebilir. Bu dönemde, hem yönetimi, devleti, siyaseti hem de iç işlerini, vatan, toprak ve güvenlik konularının çok önemli iki tema olarak ortaya çıkacağı anlaşılıyor.

2013-2014 sürecinde ana değişim zamanları incelendiğinde 21 Aralık’tan itibaren şekillenen yeni bir viraja girileceği görülmekte. 21 Aralık-20 Ocak arasında özellikle 1 Ocak’tan itibaren 16 Ocak’a kadar olan dönemde, yönetimi, halkın durumunu anlatan koşullarda tepkiler, anilikler var. 2014’te diğer önemli ve keskin bir dönem 20 Mart- 22 Mayıs arasında görülmekte. Bu dönemde, 30 Mart günü gerçekleşen yeniay, ardından 15 Nisan’daki Ay tutulması ve 29 Nisan’daki Güneş tutulması yılın en önemli dönemeçleri olarak görülmekte. Bu süreçte, özellikle 20 Mart- 21 Nisan arasında yönetimi ilgilendiren önemli başlangıçlar var. Kuşkusuz, 30 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerin ülkemize büyük bir hareketlilik ve tepkisellik getirebileceği söylenebilir. Aynı zamanda bu süreçte, Terazi burcunda geri gitmekte olan Mars, benzer şekilde iç işlerinde sıkışma, tartışma yaratabilecek unsurlar taşımakta.

En son 29 Ekim’de başlayan Güneş dönüşü haritasında Koç burcunun yükseliyor olması ve ASC profeksiyonunun da Oğlak’ta olması hem devleti, yönetimi ve hükümeti (Oğlak 10. Ev) hem de toprakları, vatanı, iç güvenliği ilgilendiren konuların (Koç 4. Ev) iç içe çok önemli şekilde yan yana geldiklerini anlatmakta. Bu iki burcun yöneticisi olan Mars ve Satürn’ün de 4. Evde (ülke, vatan, toprağa ait konular) olması söz konusu temaları çok daha fazla güçlendirmekte. Güneş dönüşü haritasında ise bu iki gezegen 6. Ve 8. Evler arasında, zorlayan evlerde açı kurmaktalar. Yıl yöneticisi Satürn güneş dönüşü haritasında krizleri anlatan 8. Evde yer alıyor. Bu gösterge devlete, hükümete ait konularda krizler, endişeler, huzursuzluklar, yıpratıcı durumlara işaret edebilir. Doğal olarak, seçim atmosferindeki koşullarda bu durum yorucu bir dönüşümü anlatmakta. Haritada 4. Evde Yengeç burcunda yer alan Jüpiter belirli bir koruma da getiriyor. Haritada Satürn 10. Ve 11. Evleri birden yönettiği için, bu krizlerin özellikle gruplarla, sosyal örgütlerle, cemaatlerle de ilişkili olabileceği söylenebilir.

Güneş dönüşü haritasında Koç yükseliyor olması aynı zamanda bu süreçte, askerlere, orduya, savunma ve mücadele konularına da vurgu getirmekte. Ancak orduyu içine alan koşullar içinde karmaşa ve dağınıklık var. Yurtdışından kaynaklanan etkiler bu yönde belirsizlikler, aldanmalar ve yanılmalar gösteriyor. Tüm bunlara ek olarak, yükselen Koç burcunda yer alan Uranüs, liderlik konusuna ve özellikle yeni bir liderin gündeme gelebileceğine işaret edebilir.

Yıllık haritanın bütününe bakıldığında, yukarıda söz ettiğimiz gibi 21 Aralık’a kadar olan dönemde dışsal faktörler baskın görülürken, 21 Aralık sonrasında ülke ve yönetimin gündeminde daha fazla kontrol ve yön duygusu var. Ancak pek çok konunun 20 Mart’tan sonra net bir biçimde şekilleneceği görülmekte. Nitekim 30 Mart yerel seçimleri de bu döneme düşmekte.

Benzer şekilde, yıllık haritada dönüşüm ve baskıları anlatan, yer altı dünyası, gizli örgütler, güç odakları de ilgili olan Pluton haritanın tepe noktası ile birleşmekte. Pluton ükemiz haritasında da yükselen burçta ve bu dönemde kendi konumuna tam karşıt konumda olduğu için politik arenadaki hesaplaşmaları, tehditleri, güç savaşlarını iyice öne çıkartmakta. Bu durumun aynı zamanda ülke, vatan, toprak ve etnik konularla da iç içe geçmiş olduğunu görüyoruz. Sözünü ettiğimiz konular 28-31 Aralık, 25-27 Şubat ve özellikle 28-31 Mart, 27-30 Nisan, 29 Haziran-2 Temmuz tarihlerine yakın zamanlarda daha fazla gündeme gelebilir.

Bu dönemde gündemde daha fazla kalacak konulardan birisi de gençleri ilgilendiren durumlar. Yıllık haritada 5. Evde yer alan Ay, gençler ve çocuklarla ilgili dalgalanmalara, hassasiyetlere işaret ederken, natal 5. Evin yıllık haritada krizleri yıpratıcı koşulları anlatan 8. Eve düşmesi, aynı zamanda ruh noktasının şans noktasına ait konumu böyle bir ortak bir tema yaratmakta.

2013-2014 yıllık haritasında 8. Evdeki Güneş, yöneticiler ve hükümetle ilgili konulara dönüşüm getirirken, Güneş’in hemen yanındaki kuzey ay düğümü de bu yönde geliştirici, yenileyici ve hızlandırıcı başlangıçların olabileceğini ifade ediyor. Bu evde geri harekette Satürn’ün yanında görülen istihbarat ve casusluk faaliyetlerine işaret ederken, gazeticilerin ve basının durumunun rahat olmadığını kısıtlamalar içerisinde olduğunu gösteriyor. Genel olarak çalışan, emekçi, memur kesimlerle ilgili koşulların da huzurlu olmadığı hatta bu alanlarda protestoların, karşıt duruşların ortaya çıkabileceğini ancak dağınıklık ve karmaşa yüzünden belirli bir sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı anlaşılıyor.

Yıllık haritada Ay ve Jüpiter nispeten daha olumlu koşullarda yer aldığını görmekteyiz. Ay 5. Evde Aslan burcunda yer alırken, Venüs’le de partil üçgen açı içerisinde duruyor. Ay sokaktaki insanı, halkı ve halkın moral ve sağlık koşullarını açıklar. 5. Evdeki Ay kendini ifade eden halka işaret etmekte. Nitekim bu yıl seçimler yapılıyor olacak. Halk kendi gücünü, gururunu, enerjisini esprili biçimde daha iyi ifade etme arzusu içerisinde görülüyor. Aynı zamanda gençlere ait konular da öne çıkmakta. Bu yönde hassasiyetler de söz konusu. Benzer biçimde kadınlarla ilgili konularda daha fazla bağımsızlık, kendini geliştirme, uluslar arası konularla iç içe geçen durumlar var. Bu durum kadınlarla ilgili koşullara eğitsel ve yaratıcı alanda daha fazla ilerleme ve kendini ifade etme imkanı getirmekte. Bu koşullarda sporda, eğlence, sahne sanatlarında kendini ortayan koyan kadın figürleri görebiliriz.

Yengeç burcundaki Jüpiter’in toprağı, vatanı ve içişlerini anlatan 4. Evde olması milliyetçilik temalarını genişletirken, belirli bir koruma ve güçlü bir hassasiyet de getirmekte. Toprağa ve vatana ait konularda ve genel olarak zenginleri ilgilendiren konularda yurtdışını içine alan ve kimi zaman içerisinde gizlilik ve kontrolsüzlük taşıyan koşullar da var. İnançlarla, dinle ilgili konulardan kaynaklanan koşullar bu gizli gelişmelerle yakından ilgili de olabilir.

Ekonomi 5. Ev Aslan Ay harcamalar
Yılın ilk yarısında ekonomi konusunda soru işareti ve huzursuzluk getiren göstergeler var. Ekonomide tasarrufları arttırmak açısından elde olmayan nedenler ve harcamalar dikkat çekerken, yatırımlar ve finans kesimini içine alan sınırlamalar da söz konusu. Aynı zamanda toprak, inşaat sektörlerinde sıkışıklık ve kriz yaratabilecek göstergeler öne çıkıyor. Seçimler yüzünden harcamaların artması yanında, borsada da istikrardan çok dalgalı, spekülatif iniş ve çıkışların fazlasıyla yaşanacağı bir dönemdeyiz. Özellikle 20 Mart-21 Haziran döneminde, TL’nin değerine ait dengeler daha fazla baskı ve stres altında durmakta.

Dış politika ve diplomasi
Yılın ilk yarısında, diplomasi ve dış politikada oldukça sınırlayıcı koşullar söz konusu. Aynı zamanda bu görünümler dış politika ile iç politikanın iç içe geçen bir durum olduğunu anlatmakta. Etnik yapıyı içeren koşullar, Suriyelilerin ve Suriye ve Irak’ın içinde bulunduğu durumlar diplomatik alanı son derece meşgul kılmaya devam etmekte. Topraklarımızın güvenliği dış politikanın ana uğraşlarından birisi olarak görülürken, içerisine uluslararası koşulların ve anlaşmaların girebileceği yeni temaların olduğu anlaşılıyor.

Yılın ikinci yarısındaki temalar
2014 Temmuz sonu ve Ağustos başından itibaren ortaya çıkacak koşullara baktığımızda, 8. Ev konularının gündeme geleceğini görüyoruz. Bu ev Astroloji’de krizler, endişeler, korkularla yakından ilgilidir. Yıllık haritada Yengeç burcunun yükseliyor olması ise etnik ve milli konuların öne çıkacağını ve bu koşulların toplumda daha fazla stres ve endişe yapabileceği görülüyor. Süregelen açılım projesi ve Kürtlerle ilgili konular göz önüne alındığında, yılın ikinci yarısında halka ait koşulların hiç de rahat ve barışçıl olmayacağı anlaşılmakta.



Özellikle, yıllık haritada Ay’ın karşıtlıklar evinde, Oğlak burcunda savaş gezegeni Mars ve Pluton arasında sıkışıp kalması, halkın terör ve şiddet koşullarına maruz kalabileceğini ve büyük sıkıntılar içerisinde olabileceğini anlatıyor. Bu durum ülkenin bütünlüğü ve güvenliğine yönelik huzursuzlukların çok fazla artış göstermesi beklenebilir. Halkın moral ve sağlığının depresif koşullar içinde olabileceği söylenebilir.
2014’ün ikinci yarısından itibaren başlamak üzere ve Ekim-Kasım aylarında daha belirgin hale gelecek olan koşullar aynı zamanda hem askeri hem de yönetime ilişkin konulara vurgu yapmakta. Bu dönemde, ülkemiz daha agresif ve atak yönlerini, askeri gücünü göstermek durumunda kalabilir.

Aynı zamanda, yönetimi ve hükümeti ilgilendiren 10. Evde Koç burcunda Uranüs’ün yer alıyor olması yönetime ilişkin yepyeni koşullara, yeni başlangıçlara ve sürpriz değişikliklere işaret etmekte. 2014’ün ikinci yarısında pek çok açıdan dışsal koşulların, ayrılıkçı faaliyetlerin aktif biçimde gündemde olabileceği görülmekte. Ancak 2015 Mart ayından sonra şartların daha rahat kontrol edilebilir hale gelebileceği anlaşılmakta.

2014’ün ikinci yarısında ülke gündeminin yine çok hızlı, dinamik ve mücadele içeren koşullar içerisinde olabileceği anlaşılmakta.
8 Ekim’de gerçekleşecek olan Ay tutulması özellikle 8-23 Ekim tarihleri arasında karşıtlıkların, muhalefet yaratan koşulların, diplomasi ve dış işleri açısından zorlanma yaratabilecek durumların öne çıkabileceğini anlatmakta. Yukarıda sözünü ettiğim etnik yapıya ait koşulların bu dönemde özellikle çok belirgin bir gündem yaratacağı anlaşılmakta. 

23 Ekim’den itibaren ise, ekonomi yönetiminin ve kaynakların önem kazandığı bir döneme gireceğiz. Bu süreçte yeni imkanlar ve büyümeyi harekete geçiren koşullar var. Yılın ikinci yarısında ekonomik durumu daha iyi hale getirebilecek imkanlar ve koşullar olmakla birlikte, bu alanda dikkatli, kontrollü davranmak ve sınırlamaların da olduğunu görmek gerekiyor.

Yine bu dönemde, 23 Eylül’den itibaren ilerletilmiş Ay’ın Akrep burcuna ilerleyecek olması yönetimi ve meclisi ilgilendiren yoğun bir mücadele ve kararlılık taşıyan unsurlara işaret ediyor. Halkın tutumunu ve oyunu ele alan durumlarda yenilenme, dönüşüm ve huzursuzluklar yüzünden endişeler söz konusu. Aynı zamanda orduya, savunma ve askeri durumlara ait koşulların kararsızlık, yanılma ve yanlış yönlendirmeler içerisinde olması kimi zaman kendi kendini aldatabilen, dağınıklık, kararsızlık içeren gelişmelere işaret etmekte.

Ekim ayı ile birlikte, ortaya çıkan yeni koşullar gerek iç politikada ve vatana ait konularda gerekse iç güvenliği ilgilendiren alanlarda yenilikler, dönüşümler ve yeni başlangıçlar getirmekte. Bu bakımdan 23 Eylül – 22 Kasım arasında meclisi, devlet yönetimini ve içişlerini içine alan ancak bir yandan da özellikle Doğu illerimizle, dolayısıyla Irak ve Suriye ile ilgili olabilecek koşulların içerisinden geçiyor olacağız. Bir yandan ekonomiyi ilgilendiren projeler ve girişimler, diğer yandan sınırlarımızı ve güvenliğimizi ilgilendiren dış politik gelişmeler birbirlerine önemli paralellikler gösteriyorlar.

Aylık temalar:

21 Aralık – 20 Ocak
Bu dönemde yönetimi, devleti, hükümeti ve düzeni ilgilendiren konuların oldukça kritik koşullar içerisinde olduğu görülmekte. Mücadele, engeller, güç savaşı ve sınırlamalar dikkat çekmekte. En önemli ve dikkat çekici dönemlerden birisindeyiz. Kriz çıkaran koşullar söz konusu. Aynı zamanda ekonomi alanına, finans ve bankalarla ilgili gelişmelere odaklanabiliriz. 29’undan itibaren uluslararası konular, yabancılar ve uzaklarla ilgili gelişmeler de dikkat çekebilir. 29-30 Aralık civarında güç savaşları, manipülatif durumlar, zorlayıcı baskı taşıyan konular öne çıkabilir. 3 Ocak civarında da benzer temalar var. 1 Ocak’taki yeniay yönetsel konulara zorlanma, değişim ve tartışmalar getiriyor. Ekonomiyi ilgilendiren koşullara da dikkat edilmeli. Yine 7-8 Ocak ülke gündemine çok hareketli koşullar getirmekte. 10-14 Ocak günlerinde Aralık ayından bu yana süregelen stresli koşulların önemli sonuçlar verebileceği söylenebilir. 16 Ocak’taki dolunay ise daha çok güvenlik, dış politikadaki ve etnik kökeni olan konulara vurgu getirmekte. Toplumda muhalefet eden seslerin yükseldiğini görmekteyiz.

20 Ocak – 19 Şubat
Bu dönemde yine yönetimi hareketlendiren ve hükümete ilişkin konuları anlatan olayların özellikle 29 Ocak’tan itibaren dikkat çekmeye başlayacağı görülmekte. Sivil örgütler, gruplar ve sosyal hareketlilik açısından dikkat çekici bir dönemdeyiz. Gelecekle ilgili beklentiler yenilenmek durumunda. Aynı zamanda finansal piyasalar, yatırımlar, borçlar ve ekonomik parametrelerini ilgilendiren ve devlet yönetimi ile doğrudan ilişkili konular sert ve fırtınalı bir atmosfer yaratıyor. Bu koşullar altında ekonomik göstergeler ve TL’nin değeri daha fazla zorlanabilir. Bu dönemde meclis atmosferinde hükümetle ilgili ciddi tartışmalar yaşanabilir. 29 Ocak sonrasında iç işlerinde, yönetimi ilgilendiren konularda artan bir hararet var. İç işlerinde ideolojik konular, içerisine dini ve inançları alan temalar gündemde kalıyor ve zorlanma yaratıyor. Bu dönemde Aralık’tan bu yana başlamış olan iç işlerini karıştıran skandal ve operasyonların had safhaya ulaştığı anlaşılmakta.

30 Ocak’taki yeniay gerek iç gerekse dış politikadaki koşulları daha gergin kılmakta. 1-2 Şubat günlerinde bu konular krizlerin aşılmasını gerektirebilir. Yorucu günlerdeyiz. 15 Şubat’taki dolunay uluslararası konuların içişlerinde yansımalar yaratabileceğini göstermekte. İçerisinde güç savaşı ve manipülasyon olan durumlar milli temalar üzerinde baskı yaratabilir.

19 Şubat – 20 Mart
Bu süreçte bir geçiş döneminde olacağız. 1 Mart’tan itibaren geri gitmeye başlayacak olan Mars, iç işlerinde, ülke güvenliğini ilgilendiren ve etnik temalarla ilgili olan alanlarda pürüzlerin, sürtüşmelerin, huzursuzlukların olabileceğini göstermekte. Teröre ait gelişmelere dikkat edilmeli. Yine bu dönemde polise, orduya ait gelişmeler içerisinde karmaşa, gizli durumlar ve yanılmalar, dağılmalar söz konusu. Ayrıca bu dönemde 1 Mart’tan sonra gelecek beklentiler önemli ve ekonomik istikrar aranıyor ancak bu arada uluslar arası konular, yabancıların içerisinde olan, uzaklarla ilgili olabilecek unsurlar ülke gündemine karışıklık, belirsizlik getirmekte. Gizli kalan şeyler, gizli durumlar var. Bu çerçevede 20-27 Şubat tarihleri arasında belirsizlikler, karmaşa getiren koşullar ve yönsüzlük söz konusu. 1 Mart’taki yeniay uzaklarla ilgili ve içerisine inançları, dini alan koşullara vurgu yapmakta. Aynı zamanda çift durumlar göze çarpmakta. 16 Mart’taki dolunay iç politikaya, iç işlerine ve güvenlikle ilgili durumlara vurgu yapmakta. Yerel seçimlerin iyice yaklaştığı bu dönemde toplumda daha fazla gerginlik söz konusu olabilir.

20 Mart – 20 Nisan
Yerel seçimlerin de planlandığı bu dönem son derece dinamik ve kritik koşullar getirmekte. Yönetime ilişkin konularda halkın kendisini göstereceği bir dönemdeyiz. Ancak 29 Mart’tan itibaren gizli konulara, elde olmayan nedenlere ve saklı kalan şeylere dikkat etmek gerekebilir. Yerel seçimlerin yapılacağı 30 Mart günü Koç burcunda gerçekleşen yeniay yüksek beklentiler, toplumsal heyecan, yenilenme ve tazelenen enerjiler getiriyor. Bu dönemde hem milli konular, hem de etnik yapıyı ilgilendiren gelişmeler dikkat çekmekte. 29-31 Mart günleri çevresinde hem başkaldıran hem de yenilenen temalar dikkat çekmekte. 3 Nisan’dan itibaren ülke gündeminde önemli değişiklikler, çözülmeler ve yenilenen bir atmosfer görüyoruz. Bu yeni dönemde 10-13 Nisan günleri civarında kadınlara ve gençlere ilişkin gelişmeler, içerisinde yabancıları ve uluslar arası koşulları alan olaylar dikkat çekebilir. 15 Nisan’da gerçekleşen dolunay yine çok yüksek enerjiler ve dinamik sonuçlar taşımakta. Bu dönemde toplumsal hareketliliğin yüksek ve stresli olduğu dikkat çekmekte.

20 Nisan – 21 Mayıs
Bu dönemde ekonomiye, destek arayışlarına ve parasal konulara daha fazla odaklanmak gereği var. Gelecek yönündeki beklentiler önem kazanırken, daha sakin, daha istikrarlı olmak için arayışlar söz konusu. Özellikle 29 Nisan’dan itibaren halkı doğrudan ilgilendiren konular dikkat çekmekte. Ekonomideki harcamalar, TL’nin değeri konusunda daha fazla şey yapılabilir. Bu koşulların uluslar arası gelişmeler ve ilişkilerle de alakalı olabileceği görülmekte. 29 Nisan’daki yeniay gerek yabancılarla, uzaklarla, gerekse yeni şekillenmekte olan gelecek beklentiler ve tutumlar yönünde vurgu yapmakta. Ancak bir yandan da, içerisinde etnik yapıyı ilgilendiren konularda, güvenlik ve savunma konularında, dış politikada hassasiyetlerin devam ettiği görülmekte. 25 Nisan- 4 Mayıs döneminde pek çok konuda politik açıdan değişiklikler söz konusu. Yeni durum değerlendirmelerinin yapılması gerekiyor. İçişlerine, güvenliğe ve iç barışa ait konular ön planda kalmaya devam ediyor. Özellikle 14 Mayıs’ta gerçekleşen dolunay halka ait konulara huzursuzluk, elde olmayan nedenler, halkın sağlığını ilgilendirebilecek stresler taşımakta. Bu dönemde dış politikada, hükümeti ilgilendiren uluslar arası konularda yoğun bir hareketlilik ve girişim ihtiyacı vurgulanmakta.

21 Mayıs – 21 Haziran
Bu dönemde sınır komşuları ilgilendiren konulara ait önemli gelişmeler gündeme gelebilir. Ancak belirsizlikler, gizli durumlar ve elde olmayan nedenler de dikkat çekmekte. Suriye, Irak ve diğer komşularla ilgili konularda çift durumlar, kriz çıkaran koşullar söz konusu olabilir. Ayrıca bu dönemde medya, basın, eğitime, öğrencilere ait konular da daha sık gündeme gelebilir. 29 Mayıs sonrasında ise ekonomiyi, parasal konuları, bütçeyi ilgilendiren gelişmelere odaklanmak gerekebilir. 28 Mayıs’ta gerçekleşen yeniay hem uluslar arası konuları, yabancılarla ilişkileri, dış politikayı hem de gizli kalan, kontrol edilmesi zor durumları öne çıkarıyor. Sıkışmış olan durumlar, sonlanmakta olan şeyler var. Yine bu dönemde 7 Haziran’la birlikte, çifte durumlar ve halkı bölen stresler artıyor. Ayrıca bu dönemde, Mars’ın düzgün harekete dönmüş olması gerek iç politikada, gerekse güvenliği ve iç huzuru ilgilendiren alanlarda yeni adımlar atılabileceğinin işaretçisi. 11-14 Haziran günleri çevresinde halkla ilgili konular, içerisinde kadını tema alan halka ait konular ve yabancılarla ilgili gelişmeler dikkat çekebilir. 13 Haziran’daki dolunay halka ait konulara, milli konulara ve aynı zamanda çalışanlar ve emekçilerle ilgili koşullara işaret etmekte. Önceki aylarda da varolan iç işlerindeki hassasiyetler yine stresli biçimde dikkat çekmeye devam ediyor.

21 Haziran – 23 Temmuz
Yılın bu döneminde milli konular, vatanı, güvenliği, toprağı ilgilendiren gelişmeler öne çıkmakta. Halkın tutumu, iç işlerindeki gündem ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik gelişmeler gündemi etkilemekte. Bu dönemde, özellikle 29 Haziran sonrasında sınırdaş komşularla ilgili gelişmeler ve bazı gizli kalan şeyler huzursuzluk kaynağı olabilir. Aynı zamanda bu koşullar uluslar arası gelişmeleri de içine alabilir. 27 Haziran’daki yeniay milliyetçi temalara, sınırdaş komşularla ilgili gelişmelere ışık tutmakta. Çok değişken ve dalgalı bir atmosfer söz konusu. Dini gruplar, cemaatlerle ilgili gelişmeler gündemde olabilir. 10-14 Temmuz civarında bu konuların özellikle öne çıkması mümkün. 12 Temmuz’daki yeniay civarında hem sınır komşularla ilişkiler, etnik konular ve meclisi ilgilendiren gelişmelere, iç politikaya vurgu yapmakta. Seçimlere yönelik koşullar ülke gündemini içine almakta. Aynı zamanda içerisinde milliyetçilik ve muhafazakarlık taşıyan konular öne çıkmakta. Nitekim 29 Temmuz civarında gündeme gelebilecek gelişmelerde de, ülkenin güvenliğini, etnik konuları ve dış politikayı ilgilendiren çok önemli gelişmeler bekleyebiliriz.

23 Temmuz – 23 Ağustos
Bu dönemde cumhurbaşkanlığına ve yönetime ait konularda çok önemli gelişmeler ve sonuçlar görebiliriz. Halkın oyunu ve kendini ortaya koyuşunu göreceğiz. Yeni hevesler, gösteriler, aynı zamanda gençler, lidere yönelik konular vurgulanmakta. Ayrıca sanata ve eğlence dünyasına ait gelişmeler de sık sık dikkat çekebilir. 27 Temmuz’daki yeniay liderler, cumhurbaşkanlığı konularına işaret etmekte. Bu dönemde büyük projeler, planlar, liderlik temasını güçlendiren gelişmeler var.  Halkı, meclisi ve hükümeti ilgilendiren koşulların yenileneceği anlaşılmakta. Ancak 29 Temmuz’dan itibaren iç işlerini, iç barışı ve dengeyi ve bu konulardaki stresleri öne çıkaran gelişmeler var. 29 Temmuz civarında gelişen konulara özellikle dikkat etmek gerekiyor. Zira bu dönemde, yılın ikinci yarısında ülke gündemini meşgul edecek olan olayların ortaya çıkmaya başladığını göreceğiz. Ancak bu koşulların özellikle halk açısından sınırlama ve huzursuzluk yaratacağı anlaşılmakta. Yılın ikinci yarısında ve özellikle Ekim ayından sonra halkı ilgilendiren konularda muhalefet, baskı ve şiddet içeren temalar söz konusu. Kriz çıkaran durumlar var. Bu aynı zamanda içerisinde etnik yapıyı ilgilendiren olaylara doğrudan vurgu yapmakta. Halkın endişeli ve sıkıntılı olduğu görülmekte. 10 Ağustos’ta gerçekleşen dolunay ise medyaya ait koşullar, gündemde belirsizlikler, halka ait konularda karmaşa, içerisinde uzakların, yabancıların olduğu konularda çokça hareketlenme getirmekte. 13-16 Ağustos civarında da halkı, özellikle kadınları, hassasiyetleri ortaya koyan durumlar, gösteriler dikkat çekebilir.

23 Ağustos – 23 Eylül
Bu dönemde değişkenlik ve belirsizlik taşıyabilecek gelişmeler mümkün. Halkın sağlık ve düzenine ait konulara dikkat edilmeli. Bir yandan sınırdaş komşular, basın, medya ve eğitime ait gelişmeler, bir yandan da polisi, orduyu içine alan ve içerisinde karmaşa, yanılma getiren koşullar var. Özellikle 29 Ağustos – 1 Eylül tarihleri yakınında gerçekleşen yorucu olaylara dikkat etmek gerekiyor. Bugünlerde meclisi, halkı, gençleri içine alan gelişmeler yanında, halkın oyunu da anlatan temalar içerisindeyiz. Ancak içerisinde devlete hizmet eden, polis ve ordunun da olabileceği gelişmeler dikkat çekebilir. Yine bu dönemde çalışanlar ve emekçilerle ilgili gelişmeler yanında, sınırdaş komşuları ilgilendiren gelişmelerin gündemde olması mümkün. 25 Ağustos’taki yeniay devlete, yönetime, hükümete ait gelişmelere ciddiyet, mücadele ve kararlılık getirmekte. Yan yana gelen Mars ve Satürn halkı, gençleri, meclisi ilgilendiren konulara huzursuzluk, yıkıcı unsular ve ekonomik anlamda stresli koşullar getirmekte. Gerek içişlerinde, ülke güvenliğinde, gerekse toprağı ilgilendirebilecek doğa olayları açısından stresli zamanlar var. 9 Eylül’de gerçekleşen dolunay ise yönetsel konular, devleti, liderleri ilgilendiren konular, muhtemelen seçimlerle ilgili önemli sonuçlar getirmekte.

23 Eylül – 22 Ekim
Bu dönemde, iç işlerini, ülke yönetimini ve düzenini ilgilendiren alanlarda önemli adımlar ve başlangıçlar söz konusu. Gerek iç politika, gerekse dış dengeler, diplomasi açısından yeniliklerin olduğu bir dönemdeyiz. Yönetsel alanda yeni oluşumlar ve adımlar, yeni başlangıçlar dikkat çekiyor. Bu durum hem iç güvenliği, toprağa, vatana ait konuları, hem de diplomasiyi yakından belirliyor, şekillendiriyor. 23 Eylül sonrasında meclisi, etnik konuları içine alan yeni bir süreç başladığını görebiliriz. 1-3 Ekim tarihleri yine hızlı, olaylı ve halkı ilgilendiren konulara elektrikli bir atmosfer getirmekte. Ayrıca 29 Eylül’den itibaren çalışan kesimi, hizmet edenleri, emekçileri, aynı zamanda ordu ve polisi içine alan konular daha fazla gündem yaratabilir. Bu dönemde yabancılarla, uluslar arası konularla ilgili olaylar öne çıkabilir. 8 Ekim’e yakın günlerde içerisinde kadını ve kadınlara ait olayları ilgilendiren temalar var.

Kuşkusuz bu dönemde dış politikada hassas bir denge söz konusu. Etnik  streslerden kaynaklanan konularda çaba sarfetmek ve dış politikaya önem vermek gerekiyor. 24 Eylül’deki yeniay benzer temaları tetiklemekte. Politik konularda yepyeni dengeler ve bakış açıları var. Bu durum ülkenin iç dengesi, toprak bütünlüğü ve barışı için önem taşıyor. Ancak 8 Ekim’deki Ay tutulması yönetimin, hükümetin toprağı ve vatanı, güvenliği ilgilendiren konularda acilen daha mücadeleci ve atılgan olmasını gerektirmekte. Bugünlerde 15 Ekim’le birlikte ciddiyet içeren, içine devleti alan gelişmeler var. Bu bakımdan 20 Ekim’e yakın tarihlerde hükümeti, yönetimi ilgilendiren konulara dikkatle bakmak gereği olacak. Belki bu yeni bir genel seçimle ilgili bir karar da olabilir. Halkı yıpratan şiddet unsurları da gündeme gelebilir. Güçlü ve dayanıklı olmak gereği vurgulanıyor. Nitekim sözünü ettiğimiz durumlarında aslında Temmuz sonundan bu yana gündeme girmiş olduğunu vurgulamalıyız.

22 Ekim – 22 Kasım
Bu dönemde, ülke gündeminde huzursuzluk ve endişe yaratabilecek koşullar var. Halkı, ülkenin güvenini strese sokan koşullar içindeyiz. Kimi zaman bu nedenler doğa olaylarında da kaynaklanabilir. Ancak esas konunun daha çok düşmanlıklar, dış ilişkiler ve etnik ayrışma gibi gerginlik yaratan politik konulardan kaynaklanabileceği söylenebilir. Halkı ve yönetimi ilgilendiren koşullarda muhalefet, sıkışma ve şiddet içeren ögeler var. Bu dönemde, meclisi, gençleri, halkın seçim ve tutumlarını ilgilendiren konular büyük önem taşıyor. 29 Ekim sonrasında kriz, dönüşüm ve mücadele teması öne çıkmakta. Bu tema yıpratıcı olaylara da işaret etmekte. 26 Ekim’le birlikte, dış politikada ve hükümeti, yönetimi ilgilendiren alanlarda muhalefet, düşmanlık ve tehdit edici, manipülatif eğilimler dikkat çekmekte. Bu dönemde aynı zamanda ekonomiye, harcamalara ve yatırımlara ait konulara ciddi şekilde yaklaşılmalı. 12-18 Kasım tarihleri açısı yönetim, ekonomi ve siyaset açısından yorucu ve ciddi konular ve başlangıçlar getirebilir. 23 Ekim’de Akrep burcunda gerçekleşecek olan Güneş tutulması ülkeye yeni bir dönem, yeni başlangıçlar ve vatan, toprak ve etnik konulara dönüşüm getirmekte. Ayrıca liderleri ve yöneticileri ön plana çıkaran pek çok gelişme söz konusu. Bu işaretler belki de erkene alınan yeni bir genel seçimle de ilgili olabilir. 7 Kasım’da gerçekleşecek dolunay ise hem sınırdaş komşuları, hem de İstanbul’a yansıyan yüzüyle ekonomiyi, istikrar, güven ve toprağa ait koşulları güçlü şekilde vurgulamakta. Bu dönemde, dış politikadaki dengeler ve riskler, düşmanlık yaratan temalar var.

22 Kasım – 21 Aralık
Yılın bu döneminde hem orduya hem de uluslararası gündeme ait gelişmeleri daha yakından takip etmek gerekebilir. Çalışanlarla, işçiler ve memurlarla ilgili konular, ekonomiye ve yabancılara bağlı konular, ülke yönetim ve düzeninin ilgilendiren temalar var. 22 Kasım’daki yeniay yönetim ve askeri konulara vurgu getirirken, yabancılarla ilgili ilişkilere de yeni tutumlar ve başlangıçlar getirmekte Ancak 26 Kasım civarında dağınıklık, yönsüzlük ve karmaşa içeren olaylar gündeme gelebilir. Bu tarihlere yakın zamanlarda inançlar ve dini konuları ilgilendiren konulara daha fazla rastlayabiliriz. Liderlik ve yönetsel tutumlarda başkaldıran bir hava söz konusu. 29 Kasım’dan sonra, içerisinde medya, uluslararası konular, hukuk ve akademik konular, inançlar ve dinle ilgili olan gelişmeler olabilir. Bu süreçte, yabancılarla ilişkiler, uluslar arası toplulukları ilgilendiren temalar bekleyebiliriz. Aynı zamanda bu dönemde, dış politikada aktif ve mücadeleci olmayı gerektiren koşullar devam etmekte. 6 Aralık’taki dolunay gizli durumları, belirsizlikleri ortaya çıkarırken, yatırımlar, ekonomi, finansman ve borçlarla ilgili konulara vurgu yapıyor. Bu arada 10-13 Aralık tarihlerinde ekonomiyi, yönetimi ilgilendiren ve içerisinde yabancıların da olduğu alanlarda daha pozitif gelişmeler ve beklentiler söz konusu.

21 Aralık – 20 Ocak 2015
Bu ülkemizin dış politikası, etnik konular ve halkı içeren koşullar açısından son derece kritik ve hareketli bir dönem olacaktır. Dış politikadan, inançlardan, ideolojik koşullardan anlaşmalardan ve muhalefetten kaynaklanan süreçler var. Özellikle 22 Aralık’tan başlamak üzere, 5 Ocak’a kadar geçecek sürenin milli konular, bu alandaki huzursuzluklar ve iç barış açısından oldukça gergin olabileceği görülmekte.22 Aralık’taki yeniay bu koşulların özellikle Ortadoğu’da sınırdaş komşularla anlaşmalarla ilgili husumetler konusunda olabileceğini ve son derece ciddi yeni bir bakış geliştirilmesi gerektiğini açıklıyor.

Bu yazı 20 Aralık 2013'te tamamlandı. Her hakkı saklıdır. Hiç bir şekilde kopyalanamaz ve başka bir ortamda kullanılamaz.
R. Hakan Kırkoğlu

 


 

 
Paylaş » 2014'te Türkiye yazısını FaceBook'ta paylaş 2014'te Türkiye yazısını Twitter'de paylaş 2014'te Türkiye yazısını Google'de paylaş 2014'te Türkiye yazısını Delicious'ta paylaş 2014'te Türkiye yazısını Digg'de paylaş 2014'te Türkiye yazısını MySpace'de paylaş

2021`de Türkiye...
Mevlana:Astrolojik bir portre...
2013`te Türkiye...
Neptün Balık`ta...
2010`da Türkiye...
Kova`da üçlü kavuşum - Melanie...
Satürn-Uranüs Karşıtlığı- Mela...
Barack Obama...
Kollektif Gezegenler...
Çin`in gelecek devrimi...
 
Ekle
Çıkart
e-Posta adresinizi yazın
Copyright © 2003-2024 R.Hakan KIRKOĞLU Bucks - Digital Media Publishing Agency